Toksik bir ilişki/eş/sevgili geçmişiniz varsa ya da şu anki ilişkiniz tatmin edici değilse, bu iki seçenek arasında sıkışmış hissetmek oldukça yaygındır. Ancak, her iki durum da kendinize yapacağınız bir haksızlık olabilir. Peki, bu ikilemde nasıl bir yol izlemelisiniz? Bu soru önemli, iki durumu da inceleyelim ve ilişkilerinizin altında yatan dinamiklere bir göz atalım.
Toksik Eskiye Geri Dönmek
Daha önce size iki kez “ghost”layan (aniden iletişimi kesip kaybolan) bir eski sevgiliniz var. Bu kişi, bir ilişkideyken bile başkasına rahatlıkla “seni seviyorum” diyebiliyor. Bu davranışlar, onun bağlılıkla ilgili ciddi sorunlar yaşadığını gösteriyor olabilir. Sizi geri kazanmak istemesi, “kaçan balık büyük olur” hissinden ziyade, yalnızca geçmişteki tanıdıklığa olan eğiliminden kaynaklanıyor olabilir.
Ancak şu gerçeği unutmamak gerekiyor: Bir ilişki ancak güven varsa sağlıklı bir şekilde ilerleyebilir. Güven yoksa, sürekli olarak partnerinizin bir sonraki adımını veya sizi yeniden hayal kırıklığına uğratıp uğratmayacağını düşünerek yorulabilirsiniz. Özellikle gerilim veya kopukluk hissettiğinde kaçmaya meyilli bir partnerle ilişkiyi tekrar denemek, sizi yeniden aynı döngüye sürükleyebilir.
Kendinize Sormanız Gereken Sorular:
– İlişkinizin bitiş sürecini tam anlamıyla yas tutarak yaşadınız mı? Eğer hayır, bunu şimdi nasıl yapabilirsiniz?
– Onun ghosting yaptığı zamanlarda ilişkide ne oluyordu? Çatışmalar mı yaşanıyordu, yoksa karşılıklı ihmal mi söz konusuydu?
– Eğer bu kişiyle yüzleşme şansınız olsaydı, ona ne sorardınız? Bu soruların yanıtlarını şimdi alabilseydiniz, güveninizi yeniden kazanabilir miydi?
Eğer bu soruların yanıtları size onun ciddi bir şekilde büyüme ve değişim göstermediğini işaret ediyorsa, kendinize şu soruyu sorun: “Hiçbir gelişim göstermeyen birine neden geri döneyim?”
Tutkusuz Bir İlişkide Kalmak
Şimdi gelelim şu anki ilişkinize: En yakın arkadaşınız olan partnerinizle uzun zamandır birliktesiniz, ancak bu süre boyunca cinsel yakınlık büyük ölçüde kaybolmuş durumda. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını hissediyorsunuz. Ancak, partneriniz bu konuda ne düşünüyor? Cinsel yakınlık eksikliğinin kaynağını anlamak için onunla açık bir şekilde konuşmayı denediniz mi?
İlişkilerde tutkunun kaybolması yaygın bir durumdur, ancak bu her zaman ilişkinin sona ermesi gerektiği anlamına gelmez. İyi seks, genellikle güvenli, eğlenceli ve oyun dolu bir bağ ile yeniden canlanabilir. Ancak, bu durum karşılıklı iletişim ve her iki tarafın da çaba göstermesini gerektirir.
Konuşmayı Başlatmadan Önce Kendinize Sorun:
– Cinsel yakınlık ne zaman azalmaya başladı? Bunun öncesinde ne olmuştu?
– Partnerinizle bu konuda konuştuğunuzda neler hissettiniz? Onun bu konuda ne düşündüğünü biliyor musunuz?
Eğer bu konuşmalara rağmen ilişkinizde bir değişim olmuyorsa ve duygusal bağınızın yanı sıra fiziksel bağınız da eksik kalıyorsa, bu durum her iki taraf için de daha fazla mutsuzluk yaratabilir. İlişkide kalmaya devam etmek, hem sizin mutluluğunuzdan hem de partnerinizin kendi ruh eşini bulma şansından çalmak anlamına gelebilir.
İkisi de Gerçek Çözüm Olmayabilir
Bu iki seçeneği değerlendirirken, kendinize şu önemli soruyu sorun: “Kendimi neden yalnızca bu iki seçeneğe sıkışmış hissediyorum?”
Bu düşünce tarzı, özgüven eksikliği veya daha iyisini hak etmediğinize dair bir inançtan kaynaklanıyor olabilir. Ancak, bu inanç tamamen yanlıştır. Toksik bir eski sevgiliye dönmek veya tutkusuz bir ilişkide kalmak yerine, üçüncü bir seçeneği — kendinizi önceliklendirmeyi — düşünebilirsiniz.
Kendinize Şunu Hatırlatın:
– Geçmişte yaşadığınız hayal kırıklıkları ve reddedilme korkuları sizi şu anki durumunuza hapsetmiş olabilir. Ancak bu korkularla yüzleşmek, sizi özgürleştirebilir.
– Kendinizle olan ilişkinizi geliştirmek, hayatınıza daha tatmin edici ilişkiler çekmenin anahtarıdır.
– Seçeneklerinizi genişletmek için yalnız kalma korkusuyla yüzleşin ve hem duygusal hem de fiziksel ihtiyaçlarınızı karşılayacak bir partneri hak ettiğinizi unutmayın.
Sonuç gibi sonuç: Kendinizi Önceliklendirin
Hayatınızdaki ilişkileri değerlendirirken, en önemli ilişkinin kendinizle olan ilişkiniz olduğunu unutmayın. Kendinizi tanımak, iyileşmek ve kendinize değer vermek, daha sağlıklı bir ilişkiye kapı açar. Toksik bir eski sevgiliye geri dönmek ya da sizi tatmin etmeyen bir ilişkide kalmak yerine, bu süreci kendinizi yeniden inşa etmek için kullanın. Kendinizi önceliklendirdiğinizde, gerçek mutluluğun kapısını aralayabilirsiniz.
Unutmayın, hayat siyah-beyaz değildir. En cesur adım, bu iki seçenek dışında yeni bir yol bulmak olabilir. “Kendi değerinizin farkına varın ve kendinizi seçin – sen bunu yapabilirsin”